NECMEDDÎN‐İ KÜBRÂ
Hazırlayan:Hacı İsmail Hakkı ALTUNTAŞ (İhramcızade )
Şeyh Necmeddın‐i Kübra (1145‐1221), Harezmşahlar Devleti’nin hakim olduğu Harezm bölgesinde irşad faaliyetlerinde bulunmuş büyük bir mutasavvıftır. Gerek yetiştirdiği halifeleri ve gerekse verdiği eserlerle tasavvuf tarihinde adından sıkça söz ettirmiştir. Fıkıh, tefsir, hadis alimlerinden ve evliyanın büyüklerinden biridir
1221 Yılında Cengizhan ın ordusu Moğollar, Harezm’i kuşatma hazırlığında iken, talebelerine şöyle der;
- Memleketinize gidiniz! Şarkdan fitne ateşi geliyor. Her tarafı yakıp, İslamiyette bu kadar fitne görülmemiştir” dedi. Talebelerde şöyle der;
- Duâ buyursanız da, bu bela müslüman memleketlerinden uzaklaşsın. dediler.
- Bu, Kaza-i mübremdir dua bunu gideremez. buyurdu.
Talebeleri Horasan’a gitti. Kafirler de şehre girince, o da cihâda çıkıp savaşarak şehîd oldu.
Şeyh Necmeddin‐i Kübra'nın birçok eseri vardır. Bunlar içerisinde “Fevâihu’l‐Cemâl ve Fevâtihu’l‐Celâl(Cemâl Meyveleri ve Celâl Fetihleri)
” kitabı, baş eseri olarak isimlendirilebilir. Kitab şeyhin bir takım manevi tecrübelerinin yazıya aktarılmasından meydana gelmiştir. Kitap, seyr‐u sülûk yapan sâlikin makamlar( makamlarda seyreden kimse), haller, vâkıalar ve özellikle de halvet esnasında tecrübe edeceği algılar, görüntüler ve haller hakkında bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Süfîler bu gizli tecrübelerini genellikle gizlemeği tercih ettiği için, eserin bu bakımdan tasavvuf tarihindeki yeri çok önemli ve nadir eserlerdendir. Bazıları şunlardır
1‐ Seyrü’s‐Süluk,
2‐ Sırrü’l‐Hads
3‐ Kitâbü’s‐Seyr ve’s‐Sülûk,
4‐ Risâle Fi’t‐Tasavvuf
.........................................
Kazâ iki türlüdür:
a) Kazâ-i muallak: Askıda olup, değişmesi mümkün olan kazâ.
b) Kazâ-i mübrem: Kesinleşmiş, değişmesi ve kaçınılması imkânsız olan kazâ.