ali çeker
Ülkeler adaletle korunur!

Harflerin Sırlarındaki Meseleler8

Harflerin Sırlarındaki Meseleler

Ayn harfi ‐ ع ‐ (kaynak, zat) dâiresi birden

ortaya çıkmaz, yavaş yavaş zuhur eder‐, tedricen

artar. Tıpkı ayın ilk gün daha küçük, 2, 3, 4.

günde gittikçe büyümesi gibidir. Bu esnada

Seyyâr, ayın ve aya ait gökteki menzillerin tadını

tadar. Zaman zaman bu daire (ayın dairesi)

büyür, genişler, bazen da küçülür, yok olur.

Bütün bunlar, Seyyârdaki ayın ve aya ait feleğin,

menzillerin ve burçların örnekleridir.

Seyyâr bilir ki yirmisekiz veya yirmi dokuz

olan harfler, kamer‐i felek (Ay Feleği) denilen

birinci gökyüzünden doğmaktadır. Kelâm

(Kur'ân‐ı Kerim) da yedi semâ vardır.

Birinci kat harflere aittir, bundan dolayı

harfler, hem suret hem de mana olarak, ayın

menzillerindeki sapmalarını nakleder ve aks

ettirirler. Ayın kendi ekseni etrafında dönüşünün

zamanı ile harflerin çıkış yeri olan ağızdaki

dişlerin otuz tane olmasında da yine aynı konuya

işaret vardır.

Arştaki harfler tahtasının sınırı dudaktan

kalbe, başka bir ifade ile “be” den “he”ye kadardır.

Bu tahta ve levha üzerindeki harfler, insanî

irâde ve ihtiyar vasıtası ile tespit edilir. İnsanî

vasıflar yok olduğunda ise vasıtasız, iradesiz ve

Hakk’ın kalemi nasıl gerektirirse o şekilde ve o

yolla tespit edilir. Hakk’ın kaleminin gerisinde

Hakk’ın irâdesi vardır. Hakk’ın kudreti de onun

86 Fevâihu’lCemâl ve Fevâtihu’lCelâl

kaleminin arkasındadır.

Artık o anda sonradan ortaya çıkmış kâtip

fâni olmuştur. Kadîm (eski) katip (olan Allah

Teâlâ) yazar... Dediğini, dilediği gibi ve dilediği

şekilde yazar.

Örnek

Bu makama ulaştığım ruh levhimde yazılan

ilkyazı şu idi:

“Bismillahirrahmanirrahîm”

Besmeledeki “Allah” kelimesinin manası

“Rahman ve Rahim” diye açıklanıyordu. Yani

Allah Teâlâ bilinen cemâl ve celâl sıfatlarıyla

mevsuftur. Bundan dolayı onun bütün harfleri

tümü ile marifet harfleridir. (Bismillahir

rahmanirrahim demekle sanki) şu şekilde demiş

oluyordu:

“Yerde bilinen, gökte bilinen, Arşta bilinen

ve kalbte bilinen Allah’ın adıyla...”

Bir gün gaybet halinde iken Rasûlüllah

sallallâhü aleyhi ve sellem ve ashabını gördüm.

Sordum:

“Ya Rasûlallah Rahman’ın anlamı nedir?”

Rasûlüllah cevaben:

“O Arşa istiva edendir”58 dedi. Bu defa:

“Rahîm ne demektir?” Buna karşılıkta:

“O müminler için Rahîm’dir”,59 diye bana

âyetlerle karşılık verdi.

58 Tâhâ, 5; Fürkan, 59

59 Ahzab, 43

Şeyh Necmeddîni Kübrâ 87

İşaret

Bu harfler böylece sabit olduktan sonra, o

zaman Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin

Allah Teâlâ’dan rivâyet ettiği şu sözün manası

açıkça ortaca çıkar.

“...Kulum benimle konuşur...” 60

Ayn Dairesi

Bu daire, ayn (zat) dairesidir. Hâl, durum ve

miktarı aynı kalmaz. Aksine, seyri nispetinde

artar ve gelişir. Burada ayn dairesi olduğuna,

yedi tabakaya ve yedi kat göğe işaret vardır.

Her tabakanın her semâ gibi harfleri vardır.

Semavî bir cüz tedrici olarak saflaşınca önceki

tabakaya göre semânın rengi ve miktarı

zuhur eder. Bu daha evvel konusu geçen yüz

dairesinin gark olmasına kadar devam eder.

Bazen şiddetten sonra ferahlık, heybetten

sonra üns, kabzdan sonra bast, fetretten sonra

rağbet, hâllerinden sonra, Allah Teâlâ’ya yönelen

kimse için vechinin bütün daireleri sanki

tesbih imiş ve tesbih ediyormuş gibi ortaya

çıkarlar. O zaman Allah’ın mübarek vechinin

nurları tecelli eder. O zaman seyyârın dilinden

iradesiz şu kelimeler dökülür:

“Sübhanî, sübhanî, ma ‘âzama şanî”

(Kendimi tenzih ederim. Benim şanım ne

yücedir).

Bu, Seyyârın tamamen ve her şeyi ile istiğrak

hâline girdiği zamandır. Fakat Seyyâr, korunmuş

ise, Allah Teâlâ’nın muhafazasında

60 Buharî, Rekaık, B. 38. Kurb‐u Nevâfil hadisi

88 Fevâihu’lCemâl ve Fevâtihu’lCelâl

olursa o zaman şu şekilde der:

“Subhânehû, Subhânehû ma ‘âzama

şanûhû”

(O’nu tenzih ederim. O’nu tenzih ederim.

O’nun şanı ne yücedir.)

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol